28 Şubat 2015 Cumartesi

Çavuş Abim


Yorgundum.

Telefon geldiğinde yumuşak bir konuşma oldu aramızda, duygusallıktan uzak.
Senelerdir görmediğim Çavuş abimdi arayan. Konuşmalarımda bir yanlışlık yaparım korkusuyla uzadı konuşmamız. Bir cümle konuşmak için bir kaç dakika düşünmem gerektiği bilinci yerleşse de içime.... hayır, düşünülen olmadı. Olmaması da gerekirdi.

Şimdi düşündüm de, biz çocukken arkadaşmışız. Neden bu duyguya kapıldım?

O, finans kurumlarının başkanlığına kadar geldi geçmiş yıllarda.

Hal hatır ile bitti konuşmamız.

İki torunu varmış. Bir kız, bir erkek. En çok ta küçük Yunus'u seviyor herhal.

*

Yorgundum. Yorgundum keza oğlumun 2. kez nişanlanması için eşyalar....

Kırğındım Çavuş abibe. Kırğındım, keza oğlumun nişanlandığı aileyi tanıyordu. Bana bu aile hakkında bilgi verebilirdi. Aileye diyeceğim yok. Yok ama bize göre değil. Taşımak güç, ağır.

Ama hayır, neden kırgın olayım ki!

İçimden solgun yüzlü, kaba çizgili bir ses:

"Kendini hemen üste çıkarma! Senin haklılığını sanmıyorum. "

*
1.http://akngunluk.blogspot.com/2009_07_01_archive.html
2.http://kimiinsanlar.blogspot.com/2009_04_01_archive.html
?****
Posted 23rd September 2009 by 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder